Bahçelievler - İstanbul info@istanbulpediatri.com +90 (212) 441 42 00
Uzmanlığımız Sadece Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları...

Astım Tedavisi

Uygun bir tedavi ile astımın bulguları kontrol altına alınabilir. Ancak en etkili tedavi bile astımı tamamen ortadan kaldıramaz. Bunun nedeni hastalığa sebep olan temel bozukluğun tam olarak bulunamamış olmasıdır. Tek başına doktorun ilaç yazması tabii ki yetersizdir; bu ilaçları doğru kullanacak uyumlu bir ebeveyn de olmalıdır.

 Astım tedavisinde amaç hastalığın hiçbir zaman belirti vermemesini ve çocuğun rahat bir hayat sürmesini sağlamaktır. Bu amaçla tüm ilaçlar mümkün olan en ideal ve en düşük dozda kullanılır. Yani “5 yaşında, 22 kilo ağırlığında astımlı kızlarda şu ilaç şu dozda kullanılır” diye bir sabit şablon yoktur. Tedavide kullanılan ilaç sayısı ve dozları bireyden bireye değişir. Herkese, her yaşa ve hastalığın seyrine göre özgün tedavi ve ilaç bileşimleri yapılır. Bu da hekimin sanatıdır. Başlanan tedaviye 4 ile 6 hafta içinde yanıt alınamazsa tüm tetkikler, tanı, tedavinin doğru uygulanıp uygulanmadığı tekrar özden geçirilmelidir.

 Tedavide 2 ana yol vardır. 1- İlaçla Tedavi 2- Korunma ve çevre şartlarının düzenlenmesi.

 İlaçlarla astım kontrol altına alınabilir. Ama tamamen kökünün kazınacağını iddia etmek yanlış olur. Hastalık genetik kökenli olduğu ve temel sebebi hala tam olarak bilinmediği için ilaç tedavisi kesildikten uzun yıllar sonra bile tekrar başlama olasılığı vardır.

 İlaç tedavisi

Astım tedavisinde başlıca 2 grup ilaç kullanılmaktadır:

1-Rahatlatıcılar: Bronşlarda birden oluşan daralmaya bağlı öksürük ve hırıltı durumunda kullanılır. Bronşları genişletir, rahatlama sağlar. Etkileri çabuk başlar ve çabuk geçer. Sadece belirti olduğunda kullanılmalıdır. Tedavi edici olarak uzun süre kullanılmaları sakıncalıdır. Günde 2–4 defa ve her defasında 5 dakika ara ile 2 puf sıkılırlar. 1 haftadan uzun kullanımları sakıncalıdır.

2-İyileştiriciler(Kontrol edici de denir): Asıl tedavi edici ilaçlar bunlardır

a) Kortizon türevleri:İyileştiricilerin çoğu kortizon türevidir. Bronşlarda ortaya çıktığını yukarıda açıkladığımız etkileri (kaslarda kalınlaşma, kasılma, iç zarda şişme ve balgam oluşumunun) tamamen geri dönmesini sağlar.

b) Kromolinler:Kortizonlu ilaçlar gibi uzun süre ve düzenli kullanılmaları gerekir. Eskiden astım tedavisinde birinci seçenek olarak kullanılırlardı. Kortizonlardan daha zayıf olması, kortizonların uzun vadede korkulduğu kadar yan etkisinin olmadığının gösterilmesi nedeniyle daha az kullanılmaktadırlar.

c) Teofilinler:Daha çok kortizon tedavisine az yanıtlı ve daha ağır hastalarda kortizonlu inhalerlere ek olarak kullanılırlar. Bronş açıcı etkileri vardır. Yan etkileri nedeniyle tek başına kullanılmaları tercih edilmez.

d) Lökotrien reseptör antagonistleri:Çok yeni kullanıma başlanmış yeni bir ilaç grubudur. Çiğneme tableti şeklindedirler. Astım oluşumunda moleküler düzeydeki ilk basamaklarda etki gösterirler. Şu anda dünyada bu amaçla kullanılan henüz 2 ilaç vardır: Zafirlukast ve montelukast.

İlaçların kullanım şekilleri ve ilaç almada kullanılan makineler:

Daha çok inhaler adı verilen, ailelerle diyalogumuzda “fıs fıs” diye adlandırdığımız cihazları kullanıyoruz. Ancak inhaler dışında da diskhaler, rotahaler, türbohaler, spinhaler, accuhaler vs çok sayıda araç daha vardır. Burada kısaca inhaler ve diskhalerden bahsedeceğiz. Bu cihazların ortak yönü tek basma veya çekme ile hep aynı miktarda ilacı fışkırtmalarıdır.

1-İnhalerler (MDI=Ölçülü doz inhaleri):

2-Diskuslar: Diskusların ağız yolu ile akciğerlere çekilmesi daha kolaydır. Daha düşük solunum hızlarında da akciğerlere nüfuz edebilmeleri mümkün olmaktadır. Genelde 60 dozluk preparatlar şeklinde satılmaktadır. Diskus üzerindeki sayaç, içinde kaç doz ilaç kaldığını göstermektedir.İnhalerlerin 6–7 yaşından önce kullanılması zordur. 6–7 yaş altı çocukların inhalerleri içine çekebilmeleri için hacim oluşturucu aparatlar kullanılması gerekir. Bu aparatlar Able-Spacer, Volumatic, Aerochamber markaları ile satılmaktadır. Hepsinde ortak prensip inhalerin içindeki ilacı kapalı bir boşluğa sıkıp çocuğu oradan solutmaktır.       

3- Nebülizatörler: MDI ve hacim oluşturucu cihazları kullanamayacak kadar küçük yaştaki bebekler için nebülüzatörleri kullanıyoruz. Nebülüzatörler, nebül adlı sıvı haldeki astım ilaçlarını buharlaştırarak solutmak yoluyla çalışır. Daha pahalı ve taşıması daha zordur ancak ilacın akciğerlere gitmesi en iyi bu sistemle olur. Nebülizatörler elektrikle çalışır. Otomobil çakmak yerinden elektrik alarak da çalışabilirler. Portatiftirler. Düzenli bakım ve temizlikleri zorunludur.

Tedavide kullanılan kortizonun uzun vadede zararı yok mudur?

Astım tedavisinde kullanılan kortizonun dozu mikrogramlar düzeyindedir (1 mikrogram = 1 miligramın 1000’de biri). Bunun da tamamı akciğerlere gider. İç organlara giden miktar göz ardı edilebilecek kadar azdır. Bundan dolayı kortizonlu tabletlerin uzun kullanımında görülen yağlanma, kıllanma, kemik erimesi vs ağır yan etkiler, inhalerler ile görülmez. Ayrıca yapılan araştırmalarda çok uzun süre bile kortizonlu astım ilaçları kullanmanın büyüme ve kemik mineral yoğunluğuna olumsuz etkisi olmadığını göstermiştir. Aksine tedavi edilmeyen astımdan dolayı çocuklarda kronik bir büyüme geriliği görülebilir.

Ancak inhale kortizonların bazıları ses kısıklığı yapar. İnhalerlerin ağza çekilmesi sonrası ağız çalkalanmaz veya su içilmezse uzun vadede ağızda pamukçuk oluşumu gözlenebilir.

Devamlı kullanıldıklarında etkileri olur. Etkileri ortalama 3 – 4 haftada ortaya çıkar ve öksürükte azalıp kaybolma beklenir. 3–4 ay ile birkaç sene arsında sürelerle kullanılırlar.

(öksürük kesildiği için tedaviyi kesmeniz, “çocuk durmuyor” deyip ilaç vermeyi ihmal etmeniz halinde hastalığın yeniden başlayacağını zaten göreceksiniz.

Copyright © 2016 İstanbul Pediatri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Merkezi