Bahçelievler - İstanbul info@istanbulpediatri.com +90 (212) 441 42 00
Uzmanlığımız Sadece Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları...

İnek Sütü Alerjisi

Giriş ve Genel Bilgiler

Bağışıklık sistemimiz bazen bazı proteinleri, mücadele edilmesi gereken yabancı maddeler olarak algılayıp ona karşı reaksiyon geliştirmektedir. Bazı bünyelerde de benzer şekilde inek sütüne karşı reaksiyon gelişmekte, buna da inek sütü proteini alerjisi denmektedir. İnek sütüne alerjik bünyelerin çoğu koyun sütü ve soyalı mamalar ve sütlere de alerjik reaksiyon gösterir.

 Anne sütü ile beslenme, mama ile beslenme ile karşılaştırıldığında inek sütü alerjisine karşı koruyucu etkiye sahiptir ancak anne sütü ile beslenmeye rağmen bazı bebeklerde inek sütü alerjisi saptanabilmektedir. Bunun nedeni hala tam olarak anlaşılamamakta, genetik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.

 Genel olarak inek sütü alerjisi çocuk 3-5 yaşa gelene kadar tamamen geriler ancak bazı çocuklarda düzelme görülemeyebilir.

 Süt Alerjisinin Belirtileri

İnek sütü proteini alerjisi belirtileri çoğu kez ilk yaşamın ilk aylarında ortaya çıkar. Bebek, sadece anne sütü ile besleniyor da olsa, şiddetli alerjilerde, annenin içtiği süt ve süt ürünleri bebekte alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Belirtiler genelde 2 şekilde ortaya çıkar:

Erken başlangıçlı belirtiler:Belirtiler süt ve süt ürünleri ile beslenmeden hemen sonra ortaya çıkar; Belirtiler:

  • Sindirim sistemine ait belirtiler: Huzursuzluk, karın ağrısı, gaz, şişkinlik, kanlı ishaller, kusma,

  • Solunum sistemine ait belirtiler: Burun şikayetleri, öksürük, hırıltılı solunum,

  • Cilde ait belirtiler:döküntü, kabarma, kızarma vs şeklindedir. İnek sütü proteini alerjisinde Anafilaksi şeklindeki ani ve şiddetli alerjik reaksiyonlar nadirdir.

Geç başlangıçlı belirtiler: Süt ve süt ürünleri alımından 7-10 gün sonraya kadar ortaya çıkmayabilir. Aynı erken başlangıçlı belirtiler gibi karın ağrısı, şişkinlik, geğirti, hırıltı, kabartı, kızartı, döküntü vs. Bu belirtiler sağlıklı diğer çocuklarda da görülebildiği için tanı konması daha güç olabilir.

Süt Alerjisinin Teşhisi:

Yukarıdaki şikayetlerle doktora götürülen bir bebekte inek sütü proteini alerjisi şüphesi olursa bazı testler istenebilir. Kaka kanlı ise kaka testleri ile parazit vs ayırt edilmesi gerekebilir. Kanda inek sütüne karşı artmış IgE yapısındaki antikorların varlığı tanıyı teyit eder. Ama inek sütüne spesifik IgE yokluğunda, inek sütü alerjisi olmadığı söylenemez.Ayrıca bebeğin yaşı uygunsa cilt testleri de yapılabilir. (Cilt testi, deriye ince bir çizik atıp oraya saf inek sütü proteini damlatılarak orada kabarma olup olmadığına bakılması esasına dayanır).

Bizlerin günlük pratikte spesifik IgE testleri ile teyit edemediğimiz zaman uyguladığımız en önemli tanı metodu “eliminasyon testi”dir. Bu test diyetten inek sütü proteininin tamamen çıkarılması esasına dayanır. Hastaya 1 ay boyunca aşağıda anlatılan diyet ve diyet mamaları verilir. Belirtiler düzelir ve süte başlanınca şikayetler tekrarlarsa, alerji testleri temiz bile olsa hastalık var kabul edilir ve diyete en az 1 yıl daha devam edilir.

İnek Sütü Alerjisinin Tedavisi:

Sadece anne sütü ile beslenen bebeklerde inek sütü alerjisi tanısı kondu ise annenin yediklerinde inek sütü proteini olmamasına dikkat edilmesi gerekir. Çünkü alerjiye neden olan moleküller anne sütünden bebeğe geçebilmektedir. Yani anne, emzirdiği süre boyunca süt, yoğurt, peynir, tereyağı ve sütlü tatlıları tüketmemelidir. Ayrıca yediği, marketten aldığı her şeyin içinde süt veya süt tozu olup olmadığını sorgulamalıdır. Bu arada annede kalsiyum eksikliği olmaması için süt ürünleri dışındaki kalsiyum kaynakları veya kalsiyum tabletleri kullanması gerekebilir. (Doktorunuza danışınız).

 İnek sütü proteini alerjisinde kullanılan diyet mamaları:

 1-Soya bazlı mamalar inek sütü proteini alerjisi hafifse denenebilir. Ama tatları iyi değildir ve bebekte buna karşı da alerji olabilir.

2-Hidrolize mamalar: Büyük bir molekül yapısına sahip olan inek sütü proteini, işlemden geçirilip (ki buna hidrolizasyon denir) molekülleri parçalanır ve küçültülerek alerjik özelliği azaltılır. Tam hidrolize veya kısmi hidrolize mamalar kullanılabilir ama tam hidrolize mamalarla bile inek sütü proteini alerjisinden korunmak mümkün olmayabilir.

3-Aminoasit bazlı mamalar: Aminoasitler, proteinlerin yapıtaşı olup bir araya geldiklerinde büyük protein moleküllerini oluşturan küçük moleküllerdir. Hidrolize mamalarla alerjik reaksiyonları gerilemeyen bebeklerde aminoasit bazlı mamalar denenebilir.

4-Keçi sütü mamaları: İnek sütü proteini alerjisi olan çocukların bazılarında keçi sütü mamaları veya doğal keçi sütü ile yapılmış yoğurt veya peynirler kullanılması mümkündür. Ancak bazı bebeklerde keçi sütlü mamalara da alerji gelişmektedir.

Bu tür diyet mamalarına geçildikten sonra 2 ile 4 hafta içinde belirtilerde azalma ve düzelme olmalıdır. Diyete en az 1 sene devam edilmeli, daha sonra doktorunuzun belirlediği zamanda çok az az süt veya sütlü gıdalarla beslenmeye geçilmelidir.

Bu arada alerjinin diğer belirtilerine göre anti-alerjik damla, şurup, kortizonlu veya kortizonsuz krem ve losyonlar da kullanılması  gerekebilir.

Alerjik Yapılı bebek sahibi Gebe veya Annenin beslenmesi

Ailesinde atopik dermatit veya alerjik astım hikayesi olan annelerin ve gebelerin beslenmesinde anne sütü alan veya ana karnındaki bebeğin korunması açısından aşağıdakilere dikkat etmesi çok önemlidir:

Pastörize olmayan peynirler, çiğ yumurta veya çiğ yumurta içeren tiramisu gibi tatlılar,

Sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş etler,

Çiğ veya az pişmiş, et, balık veya deniz ürünleri.

Ayrıca kendisinde veya önceki çocuklarında alerjik hastalığı olan annelerin gebeliklerinin son 3 ayı ve emzirme süreleri boyunca (en azından ilk 4 veya 6 ay) probiyotikli doğal gıdalar almaları veya probiyotikli tozlar kapsüller kullanmalarının %50 oranında koruyucu olduğu gösteren çalışmalar vardır.

Not: Son çalışmalar göstermiştir ki yüksek riskli çocuklarda erken süt çocukluğu döneminde sadece anne sütü ve ihtiyaç varsa tam hidrolize mamalarla beslenme sayesinde inek sütü proteini alerjisine bağlı hırıltı ve ekzema ile mücadele çok daha kolay olmaktadır.

Bu süreçte eskiden annelere önerilen diyetlerin çok da önemli olmadığı saptanmıştır. Mesela kuruyemişlerin sakıncası olmadığı ancak sütlü çikolataların hala riskli olduğu gösterilmiştir.

İlk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmenin 6 yaştan sonra ortaya çıkabilen alerjik astım için koruyucu olmadığı düşünülmektedir.

Copyright © 2016 İstanbul Pediatri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Merkezi